Gıybet:
- Arkasından kötü söz söyleme, bulunmadığı bir yerde çekiştirme, kötüleme, dedikodu yapma.
- Meydanda olmama, kaybolma.
- Sözlükte uzaklaşmak, gözden kaybolmak, gizli kalmak gibi anlamlara gelen "gayb" kökünden türeyen gıybet, dinî bir kavram olarak, bir kimseden, gıyabında hoşlanmadığı sözlerle bahsetmek demektir.
- Kur'an'da gıybet yasaklanmış ve gıybet yapmak "ölmüş bir din kardeşimizin etini yemeye" benzetilerek bu davranıştan sakındırılmıştır.
(Büyük Türkçe Sözlük, Dr. Mehmet Doğan, Vadi Yay., Ankara, 2005 - Dinî Kavramlar Sözlüğü, Heyet, Diyanet İşleri Başkanlığı Yay., Ankara, 2005)
Istılah Manası:
- Hazırda olmayan bir kişinin, duyması hâlinde hoşlanmayacağı bir şeyi söylemektir.
Allah (cc) buyuruyor ki: "Bir kısmınız bir kısmızı gıymet etmesin. Hiç sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemek ister mi?!" (Hucurat/12)
Peygamberimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) yanındakilere, "Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorar. "Resûlullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) daha iyi bilir!" dediler. Peygamberimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), "Kardeşinizin yokluğunda, hoşlanmayacağı sözlerle anmaktır." buyurur. "Peki ya o kusur onda varsa?..." dediklerinde, "Eğer onda bulunan bir kusuru arkasından söylüyorsanız gıybet etmiş olursunuz. Böyle bir kusur yoksa iftira etmiş olursunuz!" buyurdu. (Müslim)
Gıybeti Bıraktıran Kitap, Cüneyt Gezer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder